Kabuğun İçindeki Hapishane: İran’da Merkeziyetçi Zihniyetin Kendi Kendini Tüketmesi
Gazeteci, Araştırmacı: Mesut HARAY
İran’daki merkeziyetçi yönetim, uzun yıllardır ülkenin politik ve sosyal yapısına hakim olan katı ve kontrolcü bir zihniyetle ayakta duruyor. Ancak bu durum, zamanla kendi içsel çelişkilerinin kurbanı haline geliyor. Bu süreci anlamlandırmak için, ceviz kurdunun ceviz içinde büyüyüp şişmanladığı, ancak sonunda o ceviz kabuğu içinde sıkışıp kalıp, dışarı çıkmazsa öleceği metaforu kullanılabilir.
Özgürlüğe ve yeniliğe açılmayan her yapı, eninde sonunda kendi içine kapanarak kendini tüketmeye mahkumdur.
Ceviz kurdu, ceviz meyvesinin iç kısmını yiyerek büyür, gelişir, ancak bu süreç onun için bir tuzağa dönüşür. Ceviz kabuğu bir süre sonra onun için bir hapishane haline gelir. Eğer kabuğu kırıp özgürlüğe çıkmazsa, o sert kabuk içinde sıkışarak kendi kendini tüketir. İran’daki merkeziyetçi zihniyet de benzer bir kaderle yüz yüzedir. Kendi içindeki çatışmalar, çelişkiler ve reform ihtiyacına cevap vermeyen bir yapı, sonunda içten içe çürüyerek kendini yok edecektir.
Bu benzetme, mevcut yönetim tarzının nasıl içsel bir kriz yaşadığını ve bu krizin, gerekli reformlar yapılmadıkça derinleşeceğini göstermektedir. Güç, kapalı bir yapı içinde büyüyüp şişmanladıkça, dış dünyadan kopar ve kendi içinde bir nevi kısır döngüye girer. İran yönetimi, yıllar içinde ülkenin kaynaklarını ve enerjisini harcayarak kendi kontrolünü arttırmaya çalıştı, ancak bu durum yönetimi daha da katılaştırdı ve esneklikten uzaklaştırdı.
Sonuç olarak, merkeziyetçi yönetim, dış dünyaya açılmadığı ve değişime ayak uydurmadığı sürece, kendi kabuğunun içinde boğulacaktır. Ceviz kurdu gibi, bu yapı da kabuğunu kırmazsa, en sonunda içeride sıkışıp kalacak ve kendi kendini tüketecektir. Bu nedenle, yönetimin hayatta kalabilmesi için daha esnek, yenilikçi ve açık bir yapıya geçmesi elzemdir.
Ancak eğer bu fırsatlar kullanılmazsa, dış dünya ile bağlar kopar ve İran’ın iç çelişkileri derinleşir. Yönetim değişimden kaçındıkça, sert kabuk çatlamadan önce sistemi içten içe çürütecek ve sonunda kaçınılmaz bir çöküşe yol açacaktır.
Bu durum, yalnızca İran yönetimi için değil, dünyanın pek çok yerinde katı merkeziyetçi sistemler için de geçerli bir tehlikedir. Özgürlüğe ve yeniliğe açılmayan her yapı, eninde sonunda kendi içine kapanarak kendini tüketmeye mahkumdur.
Mesut Haray gazetici
YORUMLAR