Nöbetçi Eczaneler
BÜYÜK UYARI…
KAHRAMAN MİLLETİMİZİN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA… CUMHURBAŞKANIMIZDA MENDERES SENDROMU MU?
Şanlı Ordumuzun, milli gücümüze ve milli birliğimize katkısını Rusya Vatandaşı Kafkas Karaçay Türkü şöyle anlatıyor..
“Türk Ordusu, Dünya Turan ve İslâm Ordularının temelidir. Adı da “Peygamber Ocağı’dır. Türk Ordusu’nun güçlenmesini tüm Türk-Turan Dünyası, tüm İslâm Ümmeti bekliyor. Peygamberimiz SAV’in adını “Mehmetçik” olarak taşıyan askerimizi Müslüman olmayan Turan Halklarda tarihinden kaynaklanan asaletinden dolayı, tüm Türk Dünyası’na ayrım yapmaksızın ilgisinden dolayı saygı ve sevgi duyuyorlar. Mehmetçik tüm insanlık için beklenen olmuş.”
Şimdi sorarım size solcu-sağcı, İslamcı-Kemalist, ırkçı, faşist, komünist.. Her ne iseniz bu değerlendirmeye katılmıyor musunuz? Hangi gerekçe ile katılmazsanız! Öyle ise siz bu coğrafyada “önce Türkiye’nin, sonra Türk Milleti’nin sonra İslam Dünyası’nın, sonunda insanlığın imhasını istiyorsunuz.” demektir.
Tarih okuyunuz..
Bu toprakta imparatorluk yani güçlü devlet olup büyürseniz yaşarsınız, küçük kalıp küçük kalma iddianız varsa bilin ki yok olacaksınız…
Ordumuz çok önemli… Ordumuza son 300 yıldır sürekli tuzak kuruluyor.
Yapısı ve gelenekleri bozuluyor. Düşünün “ÖLÜRSEK ŞEHİD KALIRSAK GAZİ OLURUZ.” diyen “ÖLÜRSEK CENNET BİZİM, KALIRSAK DEVLET BİZİM.” diyen o büyük ordunun algısı mahvediliyor..
Ordu-Millet yapımız bozuluyor. Düşünün “Her Türk asker doğar.” cümlesi bir orduda yasaklanabilir mi? Bu soruyu vicdanınıza soruyorum.
Şimdi 28 Şubat İhaneti sözde Kemalisti, orduyu politikanın ortasında soktu ve burada etkin olan NATOCU’lardı. 28 Şubatçıların baskısıyla yığınlar FETÖ’nün kucağına itildi. FETÖ ve diğer işbirlikçiler aynı kuklacıların köpeğidir. Bunların yanına 15 Temmuz’da bu durumlara tünellerde, bodrumlarda saklanan menfaatçileri de koyun. Tam bir münafık ve fitne şebekesi bulacaksınız karşınızda…
Peki bu adamlar kimi harcıyorlar Askerî Şuralarda? Bu işbirlikçi şebekeler Millî Subayları harcıyorlar. Çünkü Millî Subayların siyasette kimse yok, ticarette kimsesi yok, menfaatte kimsesi yok.. onların kimsesi Allah, bu Mazlum Millet ve emir-komuta ettikleri birlikler…
Şimdi şunu da düşünün FETÖ’cülerle beraber Pelikancılar vs. nasıl Silahlı Kuvvetlerin şahs-ı manevisini rencide ettiler? Toplumun gözünden düşürmek için söz de statüko ile mücadele ediyoruz diye Silahlı Kuvvetlerle mücadele ettiler, Büyük Türk Milleti’nin Töresi ile mücadele ettiler. Töresini, ahlâkını, imànını, her bir değerini törpülediler ve sulandırdılar…
Ben soruyorum şimdi muhataplarına, ülkenin geldiği şu durumdan memnun musunuz?
Şimdi size hiç düşünmediğiniz çok çarpıcı bir konuyu arz edeceğim.
15 Temmuz’dan sonra biliyorsunuz bir yılda 4000 civarında askeri personel tutuklandı ve Silahlı Kuvvetler’den atıldı. Sonrasında yani 2017’den itibaren bugüne kadar 20.000 civarında FETÖ’cü yakalandı, ihraç edildi halen de yakalanmaya devam ediyor. Bunların bir de hala yakalanmayanları var, tedbir münafıklığının dibine kadar uygulamış ve tespit edilemeyenler var. İlave FETÖ’cü olmayıp menfaatlerinin zebunu olup NATOCU, FETÖCÜ’lerle ilişkisine devam eden, bunlarla işbirliği yapan gayri milli kişiler var.. FETÖCÜ olmasalar bile siz Atatürkçü, Osmanlıcı, laik, dindar, solcu, AKP’li, CHP’li, MHP’li vs. derken, A Cemaati, B Cemaati derken sizin birbirinizle konuşmamanızdan dolayı sizi aldatarak geçmişte olduğu gibi Şucu, Bucu olarak görünüp büyüyen FETÖCÜ’lere ek İşbirlikçi Grubu var.
Atılanların da ayrıca Askerî tesis ve sırlara vukûfiyetini, rütbeli ve eğitimli Askerî Personel olduklarını tekrar düşünün.
Bunca muàrız varken gördüğüm o kim Cumhurbaşkanımız R. Tayyip ERDOĞAN’da maalesef Menderes Sendromu başlamış… Ya kendinden ya da Savunma Bakanından…
Türkiye NATO ve Batı Bloğuna mesafe koyduğunda darbeler gerçekleşti. 1960, 1980, 28 Şubat, 15 Temmuz 2016…
Şimdi hàlà bir araya gelemiyor musunuz? Hàlà Kuvay-ı Milliye kavramının mahiyetini anlayamıyor, belirleyemiyor musunuz? Kusura bakmayın ama ya aptalsınız, ya işbirlikçi, ya da en hafifi ile cahil…
Bunca yaşananlar sizi bir araya getiremiyorsa sizde de bir sorun var demektir.
Benim vicdan sahiplerine son sözüm budur.
Şanlı Ordumuzun, milli gücümüze ve milli birliğimize katkısını Rusya Vatandaşı Kafkas Karaçay Türkü şöyle anlatıyor..
“Türk Ordusu, Dünya Turan ve İslâm Ordularının temelidir. Adı da “Peygamber Ocağı’dır. Türk Ordusu’nun güçlenmesini tüm Türk-Turan Dünyası, tüm İslâm Ümmeti bekliyor. Peygamberimiz SAV’in adını “Mehmetçik” olarak taşıyan askerimizi Müslüman olmayan Turan Halklarda tarihinden kaynaklanan asaletinden dolayı, tüm Türk Dünyası’na ayrım yapmaksızın ilgisinden dolayı saygı ve sevgi duyuyorlar. Mehmetçik tüm insanlık için beklenen olmuş.”
Şimdi sorarım size solcu-sağcı, İslamcı-Kemalist, ırkçı, faşist, komünist.. Her ne iseniz bu değerlendirmeye katılmıyor musunuz? Hangi gerekçe ile katılmazsanız! Öyle ise siz bu coğrafyada “önce Türkiye’nin, sonra Türk Milleti’nin sonra İslam Dünyası’nın, sonunda insanlığın imhasını istiyorsunuz.” demektir.
Tarih okuyunuz..
Bu toprakta imparatorluk yani güçlü devlet olup büyürseniz yaşarsınız, küçük kalıp küçük kalma iddianız varsa bilin ki yok olacaksınız…
Ordumuz çok önemli… Ordumuza son 300 yıldır sürekli tuzak kuruluyor.
- Yapısı ve gelenekleri bozuluyor. Düşünün “ÖLÜRSEK ŞEHİD KALIRSAK GAZİ OLURUZ.” diyen “ÖLÜRSEK CENNET BİZİM, KALIRSAK DEVLET BİZİM.” diyen o büyük ordunun algısı mahvediliyor..
- Ordu-Millet yapımız bozuluyor. Düşünün “Her Türk asker doğar.” cümlesi bir orduda yasaklanabilir mi? Bu soruyu vicdanınıza soruyorum.
Şimdi 28 Şubat İhaneti sözde Kemalisti, orduyu politikanın ortasında soktu ve burada etkin olan NATOCU’lardı. 28 Şubatçıların baskısıyla yığınlar FETÖ’nün kucağına itildi. FETÖ ve diğer işbirlikçiler aynı kuklacıların köpeğidir. Bunların yanına 15 Temmuz’da bu durumlara tünellerde, bodrumlarda saklanan menfaatçileri de koyun. Tam bir münafık ve fitne şebekesi bulacaksınız karşınızda…
Peki bu adamlar kimi harcıyorlar Askerî Şuralarda? Bu işbirlikçi şebekeler Millî Subayları harcıyorlar. Çünkü Millî Subayların siyasette kimse yok, ticarette kimsesi yok, menfaatte kimsesi yok.. onların kimsesi Allah, bu Mazlum Millet ve emir-komuta ettikleri birlikler…
Şimdi şunu da düşünün FETÖ’cülerle beraber Pelikancılar vs. nasıl Silahlı Kuvvetlerin şahs-ı manevisini rencide ettiler? Toplumun gözünden düşürmek için söz de statüko ile mücadele ediyoruz diye Silahlı Kuvvetlerle mücadele ettiler, Büyük Türk Milleti’nin Töresi ile mücadele ettiler. Töresini, ahlâkını, imànını, her bir değerini törpülediler ve sulandırdılar…
Ben soruyorum şimdi muhataplarına, ülkenin geldiği şu durumdan memnun musunuz?
Şimdi size hiç düşünmediğiniz çok çarpıcı bir konuyu arz edeceğim.
15 Temmuz’dan sonra biliyorsunuz bir yılda 4000 civarında askeri personel tutuklandı ve Silahlı Kuvvetler’den atıldı. Sonrasında yani 2017’den itibaren bugüne kadar 20.000 civarında FETÖ’cü yakalandı, ihraç edildi halen de yakalanmaya devam ediyor. Bunların bir de hala yakalanmayanları var, tedbir münafıklığının dibine kadar uygulamış ve tespit edilemeyenler var. İlave FETÖ’cü olmayıp menfaatlerinin zebunu olup NATOCU, FETÖCÜ’lerle ilişkisine devam eden, bunlarla işbirliği yapan gayri milli kişiler var.. FETÖCÜ olmasalar bile siz Atatürkçü, Osmanlıcı, laik, dindar, solcu, AKP’li, CHP’li, MHP’li vs. derken, A Cemaati, B Cemaati derken sizin birbirinizle konuşmamanızdan dolayı sizi aldatarak geçmişte olduğu gibi Şucu, Bucu olarak görünüp büyüyen FETÖCÜ’lere ek İşbirlikçi Grubu var.
Atılanların da ayrıca Askerî tesis ve sırlara vukûfiyetini, rütbeli ve eğitimli Askerî Personel olduklarını tekrar düşünün.
Bunca muàrız varken gördüğüm o kim Cumhurbaşkanımız R. Tayyip ERDOĞAN’da maalesef Menderes Sendromu başlamış… Ya kendinden ya da Savunma Bakanından…
Türkiye NATO ve Batı Bloğuna mesafe koyduğunda darbeler gerçekleşti. 1960, 1980, 28 Şubat, 15 Temmuz 2016…
Şimdi hàlà bir araya gelemiyor musunuz? Hàlà Kuvay-ı Milliye kavramının mahiyetini anlayamıyor, belirleyemiyor musunuz? Kusura bakmayın ama ya aptalsınız, ya işbirlikçi, ya da en hafifi ile cahil…
Bunca yaşananlar sizi bir araya getiremiyorsa sizde de bir sorun var demektir.
Benim vicdan sahiplerine son sözüm budur.
E. Yb. Halil Mert, Strateji ve Yönetim Uzmanı, Elektrik-Elektronik Mühendisi. Uzmanlık alanlarında derin bilgi ve deneyime sahiptir.
YORUMLAR