Suriye ve Ermenistan
Son günlerde gündemi Suriye’nin işgal ettiğini söylersek, yanlış olmaz. Bununla birlikte, Suriye konusunda bir yön henüz yeterince dikkate alınmamaktadır. Burada Suriye ve Ermenistan bağlamında yapılacak vurguları kastediyorum.
Suriye ile Ermenistan’ı birleştiren ve ayıran unsurlar nelerdir?
Suriye de, Ermenistan da sınırları cetvelle çizilmiş, bir bakıma yapay devletlerdir. Her iki ülkenin Fransa ile çeşitli bağları bulunuyor veya bulunmuş durumda. 20. yüzyıl tarihinden bildiğimiz üzere, Osmanlı’dan koparılan Suriye, “Fransız mandası”na dahil edilmişti ve bu “manda” 28 Haziran 1922’den 1 Ocak 1946’ya kadar varlığını sürdürmüştü. Fransa, sonraki on yıllar boyunca da Suriye’ye yönelik ilgisini kaybetmemiştir. Ermenistan ise SSCB’nin dağılmasından sonra Fransa’nın ilgi alanına açıkça girmiştir.
Suriye Türkmenlerinin, diğer bir ifadeyle Suriye Azerbaycanlılarının (veya Suriye Türklerinin) başına gelenler, Ermenistan’da Azerbaycanlıların başına gelenlerle aynıdır. Baas rejimi, özellikle son yıllardaki Suriye rejimi, soydaşlarımızı yurtlarından etmiş, haklarını tanımamıştır – tıpkı Ermenistan’ın 300 bin Azerbaycanlıyı ata yurtlarından – İrevan, Göyçe, Zengezur ve diğer yerlerden (Batı Azerbaycan’dan) sürgün ettiği gibi.
Esad rejimi ile Koçaryan ve Sarkisyan rejimi önderliğindeki Ermenistan yönetimi, Türklere ve Türk dünyasına düşmanca davranmıştır. Bugünün Ermenistan’ı, potansiyel bir Suriye’dir.
Yakın coğrafyada, yabancı güçlerin çıkarlarının kesişme noktası ve hesaplaşma alanı haline gelen iki ülke varsa, bunlar Suriye ve Ermenistan’dır.
Bu nedenle, şu anda Suriye’deki olaylar bağlamında Kafkasya’da herhangi bir ülkenin adı anılacaksa, bu ülke Ermenistan olmalıdır.
Suriye ve Ermenistan’ı Birleştiren Unsurlar
1. Terörizme Açık Destek:
Suriye’de uzun süre PKK ve diğer aşırılıkçı gruplara destek verilmiştir. Bu gruplar, Türkiye karşıtı faaliyetler için Suriye’yi bir üs olarak kullanmıştır.
Ermenistan’da ise devlet politikası olarak ASALA ve diğer Ermeni terör örgütleri aracılığıyla pek çok terör eylemi gerçekleştirilmiştir.
2. Türkiye’ye Karşı Düşmanlık:
Her iki ülkenin Türkiye ile uzun sınır hattı bulunuyor ve her ikisi de Türkiye ile ilişkilerinde dostane değil, düşmanca bir tutum sergilemiştir.
3. Rusya’nın Nüfuzu:
Rusya’nın hem Suriye hem de Ermenistan üzerindeki askeri-siyasi etkisi dikkat çekicidir. Suriye’de Tartus ve Hmeymim üsleri; Ermenistan’da ise Gümrü’deki 102. Askeri Üs bu etkiyi güçlendirmektedir.
4. Dış Güçlerin Çıkar Çatışması:
Hem Suriye hem de Ermenistan, farklı uluslararası güçlerin çıkarlarının çatıştığı alanlar olarak öne çıkmaktadır.
5. İran ile İlişkiler:
Suriye ve Ermenistan’ın İran’la sıkı bağları herkesçe bilinmektedir. İran’ın Zengezur koridoru konusundaki tutumu da bunun bir göstergesidir.
Suriye ve Ermenistan’ı Ayıran Unsurlar
1. Çatışma Karakteri ve Ölçeği:
Suriye’deki çatışmalar, etnik ve dini karşıtlıklarla derinleşmiştir.
Ermenistan’ın meselesi, “ikinci bir Ermeni devleti” kurmak ve Azerbaycan topraklarını işgal etmek üzerine şekillenmiştir.
2. Yönetim ve Siyasi Sistem:
Suriye, Esad rejimiyle otoriter bir sistem üzerine kurulmuştur.
Ermenistan ise “demokratik” bir görüntü sergilese de, iç ve dış politikada ciddi sorunlar yaşamaktadır.
3. Ekonomik Potansiyel ve Kaynaklar:
Suriye, çatışma öncesinde geniş ekonomik ve insan kaynaklarına sahipti.
Ermenistan ise daha sınırlı bir ekonomiye sahiptir.
4. Uluslararası Fırsatlar:
Suriye, coğrafi konumu nedeniyle uluslararası güçlerin dikkatini çekerken; Ermenistan, dünya Ermeniliği ve destekçileri sayesinde yapay bir dikkat merkezi oluşturmuştur.
Ermenistan İçin Çıkarılacak Dersler
1. Bağımsızlık:
Ermenistan, dış güçlere bağımlı olduğu sürece milli çıkarlarını savunamayacaktır.
2. Komşularla Yapıcı İlişkiler:
Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye ile düşmanlık siyaseti, onu daha da izole etmektedir.
3. Terör Destekçiliğinden Kaçınmak:
Ermenistan’ın PKK ve ASALA gibi terör örgütleriyle ilişkisini kesmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Suriye ve Ermenistan arasındaki benzerliklere rağmen, Ermenistan’ın hala felaketlerden kaçma şansı bulunmaktadır. Bunun için:
Tüm komşularıyla barışçıl bir siyaset izlemeli,
Dış güçlerin etkisini azaltmalı,
Zengezur koridorunu açmalı ve Batı Azerbaycanlıların ata yurtlarına dönüşünü sağlamalıdır.
Aksi takdirde, Ermenistan dış güçlerin çıkar çatışması alanına dönüşebilir ve mevcut kırılgan devlet yapısı tamamen çözülebilir.
Aksi takdirde, Ermenistan Suriye’nin kaderini paylaşarak, yabancı güçlerin daha şiddetli rekabet sahasına dönüşebilir. Böyle bir durum, onun mevcut devletçilik temellerini de suya düşürebilir. Ermenistan Cumhuriyeti’nin denizlere çıkışı olmadığı için, bu “suya düşme” olayı Göyçe Gölü’nde gerçekleşebilir… Kendi düşen ağlamamalı…
DEVLETİMİZ ZEVAL GÖRMESİN!
Ekber KOŞALI
YORUMLAR